9 Aralık 2012 Pazar

Anne ben realist oldum

Dışarıda yağmur ötesi bir şey yağarken, bütün gün güneş görmemiş bir insan olarak ( En uzun gece 21 Aralık'ta mıydı? Bence yanılıyoruz :) ), yanı başımda tuvalet kağıdım ile size post yapmaya geldim. Evet, grip oldum tabi yoksa sürekli yanımda tuvalet kağıdıyla dolanan bir manyak falan değilim. Neyse, bugün size düşünce gücünden bahsetmek istiyorum. Aslında ben düşünce gücüne, pozitif düşüncenin etkisine inanan bir insandım. Bu konuda ne bir kitap okumuş ne de bir şey izlemişimdir yani öyle içten gelen bir his idi benimkisi. Geçtiğimiz günlerde " Secret " denen kitabı okudum. Kitaptaki bazı örneklerin abartılı gelmesine rağmen, önceden de böyle bir düşünceye sahip olduğum için inanmayı tercih ettim. G. ise bana " Saçmalama, yalan dolan onlar " içerikli düşüncelerini fazlasıyla empoze etmeye çalıştı. Ben de ona kendi düşüncelerimi söyleyip, savunmaya geçtim doğal olarak. Taa ki geçtiğimiz birkaç güne kadar. Kitabı benden sonra Annem de okudu. Evdeki durumu size özetlemem gerekirse kitabı okuduktan sonra suratında aptal gülümsemeyle dolaşan bir Raif, kitabı dilinden düşürmeyen bir adet Raif'in Annesi, kitabı biz de okuyacağız diyen Raif'in Babası ve Ablası. ( Ayrıca geçtiğimiz gün fark ettim ki blogta hiç Ablam'dan bahsetmemişim :) )


Ne diyordum, geçtiğimiz birkaç güne kadar. Biz, pozitif düşündükçe garip garip olaylar oldu ve iyi giden şeyler bile kötüye dönmeye başladılar. Mesela, Annem geçtiğimiz günlerde sokakta iki ayrı kavganın içinde kalmış. Geçen gün evdeki su borusundan durduk yere sular fışkırmaya başladı, patladı mı ne oldu bilmiyorum, onun öncesinde de çamaşır makinesi bozulmuştu. Tuvaletteki musluk kapandı ve bir daha açılmama kararı aldı. Az önce de banyo kapısının kolu bozuldu. Arada okulda, ben sevdiğim dediğim insanlara/hocalara gıcık olmaya başladım. Onu yaparım, bunu yaparım diye plan yapmıştım bu haftasonu için hasta oldum hepsi kaldı. ( Hasta olmasaydım da bugün dışarı çıkmak pek mümkün değildi gerçi :) ). E tabi bu kadar olayın üstüne insan içindeki " Haydi pozitif düşünelim " diyen hissi bir güzel pataklayası geliyor. Sonuç şudur ki kitabı okumadan önce var olan düşünce gücüne olan hislerimi de an itibariye kaybetmiş bulunmaktayım :) Belki de tesadüftür diye düşünen varsa eğer, öyleyse de fazla kötü bir tesadüf değil mi sizce de?

Postu bitirmeden not düşeyim, sevgili G'ciğim bu post senin yorumlarına kapalıdır. Ben demiştim içerikli mesajlarını SMS ile bildirmeni rica ediyorum. Kib. bye :)

4 yorum:

  1. Tamam BEN SANA DEMİŞTİM demiyorum arkadaşım saygı duyuyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de iade-i yorum yapıyorum o halde sana :). Salaaaksıııınnnn :D

      Sil
  2. Pozitif düşünceye bende inanıyorum.
    En azından iyi şeyler isteyelim ki farkında bile olmadan kendimizi buna güdüleyelim ve bu amaca ulaşalım diye düşünüyorum.

    Lakin bu kitabı okuduğum zaman çok abartı buldum.
    Bu kitabı tınlamadım ve bu nedenle hayatımı etkilemedi.
    Bence sende boş ver o kitabı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim inancım biraz sarsıldı ama bakalım zamanla herhalde kitabın yan etkilerinden kurtulurum ve haklısın sanırım yapabileceğim en mantıklı şey de kitabı boşvermek :)

      Sil