10 Mayıs 2014 Cumartesi

Postmodern(!) Piknik

Gün: 21 Nisan...
Olay: Hepsi aynı yaşlarda olan dört gencin piknik yapmak amacıyla yola çıkması...


Evet, önceki kısmı daktilo ses efektli olarak yavaş yavaş yazılıyormuş gibi okuduysak, şimdi rahatça saçmalamaya başlayabilirim :D. 21 Nisan günü arkadaşlarım Ö.A. Ö.C. ve G.A. ( böyle yazınca da iyice 3. sayfa gazete haberi gibi oldu :D ) ile birlikte pikniğe gitmeye karar verdik. Ancak aramızda daha önce mangalla haşır neşir olmuş olan kimse olmadığından yiyeceğimiz şeyleri hazır pişmiş olarak bir süpermarket'ten almaya karar verdik. ( Aman fotoğraftaki poşeti de görmedik zaten :D ) Bu durum bana sebebini bilmediğim bir şekilde çok komik geldi, sonra bana komik gelince arkadaşlarıma da komik geldi yada ben bozulmayayım diye komikmiş taklidi yaptılar.. ( Belki de cidden komiktir ama yaa :D ) Ben de bu durumla dalga geçerek bu aktivitemizin adını "Postmodern(!) Piknik" koydum. Gün boyunca bu geyik de aramızda devam etti. :).



Zaten insan kırk yılın başında pikniğe gidince ne yapacağını şaşırıyormuş sayın seyirciler! Oraya yalnızca yemek yemeğe gitmiş gibi zamanımızın çoğunu bir şeyler tıkınarak geçirdik. O da yetmezmiş gibi ben bu "postmodern" tabirini haklı çıkaracak şekilde pikniği bir yana bırakıp, içimdeki tüm sosyal medya ve fotoğraf aşkıyla arkadaşlarım voleybol oynarken sağı solu fotoğraflamaktan kendimi alamadım. Neyse ki sonrasında onlar da bana eşlik ettiler de tek başıma "postmodern(!)" olmamış oldum :D.


Tam arkadaşlarımın voleybol oynadığı sırada, topları insanların çöplüğe çevirdiği bir yere kaçınca ( başka türlü nasıl tarif edeceğini bilemeyen Raif online :D ) tüm yardımseverliğimle ( :D ) toplarını almaya gittiğimde bir kenara fırlatılmış iki adet paketli peluş oyuncak buldum. Hazine bulmuş kadar sevindim! Artık pikniğimiz daha da "postmodern(!) olabilecekti :D. Öncelikle bu etkiyi hissettirmek amacıyla arkadaşım Ö.C. ile birlikte bulduğumuz peluş kuşcağızın ağaçta asılı kalmasını sağlayabilmek için epey çaba harcadık. ( bir nevi spor sayılır ama değil mi :D ) Başardıktan sonra da fotoğraf makinelerimizi alıp kendisini... bir sağdan şimdi soldan hooop bir de aşağıdan şimdi de yukarıdan... fotoğrafladık :D. Sonrasında da bulduğumuz diğer peluş gülen surat ile #raifing akımını gerçek hayata da geçirmiş olduk :).


Ayrıca bir postmodern(!) pikniği böyle sıradan tamamlayamazdık, hayır :D. Son olarak da hint dansı figürlerinden hallice yogası(!) yaparak tüm kötü enerjilerden arınıp, huzura kavuşarak evlerimize döndük :)

Not: "ben Raif" yazısını göbeğimin tam üstüne koyarak özel bir amaca hizmet ettiğimi söyleyenlere lütfen itibar etmeyiniz efendim :D

4 yorum:

  1. Fotoğraflarınıza bayıldım!!!
    Minik kuşu ağaca asmak için gösterdiğiniz çabaya da kocaman bir alkış.
    Değmiş çünkü :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, beğenmene çok sevindim :)
      Biraz zor oldu ama değdi sanırım, o da durumdan memnun olacak ki tek elini kaldırıp selam bile verdi :D

      Sil
  2. şu yazı üslubuna bitiyorum ya :D Sen Raifsin cidden :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiiiii :D Yerim bu yorumu beeen :) hihihih çok çok çok çok teşekkür ederiiim :)

      Sil