Bu olayın kafama dank etmesi tam olarak arkadaşım Rapunzeliçe'nin üniversite ile ilişiğini kesmek için ( çünkü arkadaşlarım benim gibi tembel değiller, mezun olmayı başarabiliyorlar :D ) kütüphaneye gitmek zorunda kalmamızla gerçekleşti! Ben gitmişken, daha önce görüp de kıymetini anlayamadığım sanat kitaplarının sıralandığı rafların oraya gittim ve gitmemle, çok yeni basım olan Türkçe fotoğrafçılık kitaplarını görmem bir oldu! #paramcebimdekalacakheyo ruh hali eşliğinde kendilerini alıp, 2 haftalığına eve getirdim.
Ancak kitabın bende durduğu 2 hafta finallerimle çakışıp, benim #ablasıevlenenküçükkardeş yoğunluğumla da birleşince kitapların kapaklarını açamadan geri iade etmek zorunda kaldım. Bu amaçla da geçtiğimiz perşembe günü kütüphanenin yolunu tuttum! Hala akıllanmamış bir insan olarak kütüphaneye gitmekteki amacım tamamen fotoğraf çekmekti! ( ben Raif itiraf ediyor sayfasına hoş geldiniz :D ) Kütüphanenin bomboş olmasının benden yana olduğunu görünce bu fikrimi daha çok sevdim :D.
Aldığım kitapları verdikten sonra yine kendimi tutamayarak fotoğrafçılık kitaplarının olduğu yöne doğru yöneldim ve...
... bu adı "Working Cats" olan, ancak acemilikten ne basım yılını ne de yerini not almayı akıl edemediğim, kitapla karşılaştım ve onu hemen raftan alıp, kendime bir masa bulup oturdum! ( masaya oturulmaz evladım! :D ) Hiçbir zaman düzenli ve sistemli biçimde kitap okumayı başaramamış ve kitap kurdu diye tanımlanan insanlara hep gıptayla bakan bir insan olarak bu kitabı içimdeki tüm aşkla bağrıma bastım efendim :D.
Kitabımız, tamamen iş yerlerinde hayatlarını sürdüren kedilerin, o iş yerlerinde çekilmiş fotoğraflarından ve yine o i şyerinde çalışan bir kişi tarafından kediler hakkında yazılan birkaç cümle yazıdan oluşuyordu. Yazıların sempatiklikleri bir yana kitaptaki fotoğraflar oldukça başarılıydı! O kadar hareketli canlıları nasıl o kadar kusursuz yerlerde konumlandırıp fotoğraflarını çektiklerini gerçekten merak ediyorum :).
Kitabın konusu kediler, içeriğinin de büyük bir çoğunluğu fotoğraflardan oluşunca, kitabı bir oturuşta bitirerek kendim için bir ilki gerçekleştirerek kütüphanede bir kitap bitirmiş oldum! :D ( İsviçreli iki bilim adamı bu yazıdaki görmemişlik derecesini ölçmeye çalışırken, çıkan sonuçlara inanamayarak intihar ettiler! :D ) Kitapta yazıdan çok fotoğraf olabilir, ama lütfen sevincimi mazur görünüz efendim, çünkü kendisi benim ilk oturuşta bitirebildiğim 2. kitaptır :D ( İlki "Simyacı" idi! ) ). Ayrıca kütüphanede #wireless olmasına rağmen kendimi kitaba verebilmiş olmam da kendi açımdan oldukça büyük bir başarı diye düşünüyorum :).
Ayrıca sessizlikten ve yalnızlıktan çok hoşlanan bir insan olarak, bundan sonra kütüphaneyi kendime kaçış noktası ilan edip, sık sık gitmeyi planlıyorum! Hatta utanmasam kendime kalan şu 2-3 haftalık süreç için "Üniversite'yi bitirmeden önce yapılması gerekenler listesi" hazırlayıp kütüphane ile ilgili maddeler koyacağım! :D
Not 1: Görmemişin kütüphanesi olmuş tutmuş blogda yazı yazmış! ( Üç maymunun birincisi smileysi :D )
Not 2: Fotoğrafların üzerine tıklayarak, hatta fotoğralı yeni sekmede açarak kocaman kocaman görüp, inceleyebilirsiniz efendim :D.
Bu yazını ben bile şimdi gördüm seninkinde sorun mu var cidden:D İyi ki senden önce mezun olmuşum bak sayemde sayemde:D
YanıtlaSilBak sana dediğim gibi tam 2 gün sonra yorum geliyor yazılarıma :D Aahhaha, ya yine nasıl kendine pay çıkardı hayiiiiin :D
SilÜniversite kütüphaneye bir, iki kere arkadaşlarla ders çalışmaya (dışarıda oturacak yer yoktu) bir de mezun olmadan "borcu yoktur" yazısı almak için gitmiştim. Yüksek Lisans zamanı ben okuldayken kütüphane kapalı oluyordu. Yani elime üniversite kütüphanesinin hiçbir kitabı değmemiştir. :D Lisede dönem ödevi için Taksim'deki Atatürk Kitaplığı'na gitmiştim. Gitmediysen git derim manzarası süper. :) Yalnızlık ve sessizliği ben de seviyorum ama nedense kütüphane ortamında ister istemez gerekli gereksiz ses çıkarmak geliyor içimden. Fazla sessizlik de iyi değil. :) Kitap da ilgi çekmedi ama çok güzel fotoğraflayıp, kolajlamışsın. Terry görse sevinirdi kesin. :)
YanıtlaSilAahhaha :) Gürültü yapan bir kız vardı aslında ben o sessiz ortamı çok da yaşayamadım. O kadar gürültü yaptı ki ne yapıp da bu kadar ses çıkarıyor diye meraktan bir ara kalkıp rafların arkasından gizlice bakmaya çalışıp görevliye yakalandım, hiçbir şey olmamış gibi geri yerime oturmak zorunda kaldım :D
SilÇok teşekkür ederim :)
Basım yılı 1979 bkz. http://www.amazon.com/Working-cats-Terry-deRoy-Gruber/dp/0397013760
YanıtlaSilKitap eğlenceli görünüyor... Okulda ilk iş kütüphanede bunu arıcam var olduğunu umuyorum :)
Not: Bence o kadar zorlanmamışlardır çekerken çünkü hareketliden çok miskinler - bi hedef görmedikleri sürece örneğin sinek - zaten genel olarak yatar pozisyondayken çekilmiş fotoğrafları var sanırım kitapda da (cümlede hata olmadığını ummaktayım tekrar okuyamayacağım :) )
Oh oh oh oh, kitap benden baya baya yaşlıymış, ona teyze/amca desem yeri :D
SilKitap da fikri de çok sempatikti! Bu fikirler aslında bir blog bile oluşturulabilinir diye hayallere daldım ben okurken :) Hala da aklımın bir köşesinde ancak ülkemizde kedi barındıran ne kadar işyeri vardır diye düşününce fikir askında kalıyor ne yazık ki:S
Aslında kitaptaki olay kedilerin sabit durmalarından çok, nasıl o kadar düzgün yerde durdukları :D Alıp koymuşlar ve kediler de sakince durmuşlarsa benim için üzücü bir durum, ben zor olacağını düşündüğüm için değerli görmüştüm :D
Üniversite hayatım boyunca 1 gün bile kütüphanede ders çalışamadım, çünkü kütüphanede daha çok dikkatim dağılıyordu :D Sorun ben de mi diye çok düşünmüştüm :P
YanıtlaSilBen ders çalışamamamın suçunu kütüphaneye atarsam ona çok haksızlık etmiş olurum :D Ama insan bir şeyi yapmak için şartlandığında onu yapamıyor ya genelde zorunluluk duygusundan dolayı, ondan bence kütüphanede ders çalışılmaz, olmaaaz :D Oraya gidip kitap karıştırıcaksın hatta fotoğraf çekiceksin :D Hatta wireless olduğunu düşünürsek blog yazısı yazmaya bile gidilebilinir :D
Sil