5 Temmuz 2015 Pazar

Beni burada bırakın, siz devam edin!

Bir şeyler yemek ya da içmek amacıyla gittiği bir kafede, yediği/içtiği şeylerin lezzeti kadar dekorasyona da takılan bir insansanız eğer, sevdiğiniz ve sürekli gitmek isteyeceğiniz yerleri biriktirmek öyle çok da kolay olmayabiliyor efendim. Mesela ben, sırf koltuklarını beğenmediğim için evimizin yakınlarına aylar önce açılan fırın/cafe 'den alışveriş yapmıyorum. Çünkü aylarca tadilat geçiren, her bir köşesi ayrı iskandinav öğelerle süslü o fırın/cafe 'nin koltuklarının #sultansüleymanhanhazretleri stili olmasını kabullenemiyorum! Bir gün istek/dilek kutusu koymayı akıl edebilirlerse, kendilerine bu konuda uzunca bir tavsiye mektubu yazmayı düşünüyorum :)


Ancak bazen de öyle güzel yerler karşıma çıkıyor ki, her bir köşesini ayrı ayrı incelemekten kendimi alamayıp, siparişimin geldiğini farketmiyor, kafede çalışanlara çaktırmadan sağı solu fotoğraflayacağım diye kırk takla atıyorum :). Tabi bir de hava kararmaya yüz tutuyorsa eğer, mekanın loş ışığıyla,  bulunduğu sokağın beyaz ışığının çatışmasında çekilebilecek en düzgün fotoğrafları çekmeye çalışmaktan, oradan kalkıp sonrasında yapacağınız aktivitenin saatini kaçırma tehlikesi atlatabiliyorsunuz :D. ( Bu hikayenin de ayrı bir yazı konusu olduğunu not etmeyi kendime bir borç bilirim efendim :) )


Geçenlerde bir akşam arkadaşım B. ile birlikte tam da böyle bir cafe bulunca, aynen az önceki paragrafta tarif ettiğim durumu yaşadık :). Ve fotoğraf görevimizi başarıyla tamamlayıp, üzerine mekandaki tüm dergileri de incelemeyi bile kısıtlı vaktimize sığdırabildik :D


Üzerine bir de mekanda bekçilik yapan minik dostumuzu bol bol mıncıkladığımızı itiraf etmeliyim :). Buradan kalkıp başka bir yere gidecek olmasaydık arkadaşım B.'ye "Beni bırak, sen devam et!" diye bağırıp, pılımı pırtımı toplayıp kafeye yerleşme planları kurabilirdim :D

Not: Bahsi geçen mekanın adı Cafe13m2 olmakla birlikte, kendisi Küçükpark'ta bulunmaktadır efendim :).

8 yorum:

  1. Mekanın güzelliğini mi beğensem, fotoğrafların rengini mi beğensem yoksa bu bloğun böyle renklenmiş olmasını mı beğensem bilemedim :)
    Hep siyah-beyaz fotoğraflar olan bu bloğa renkli fotoğrafların da çok yakıştığını görmüş olduk, bundan sonra bizi 'renklerinden'de mahrum etmezsen seviniriz Raif :)
    Ayrıca karolar ile bir uyum içerisinde olan minik de pek sevimliymiş :) Nasıl oldu da; 'Hadi sen benimle geliyorsun' deyip evine götürmedin onu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yorumun hangi bir cümlesine mutlu olduğumu nasıl dile getirsem :) Bu kesinlikle tutabileceğim bir söz olduğu için göğsümü gere gere söz verebilirim sanırım :D
      Karoları ayrı, o miniği ayrı sevdim. İkisini birden de bir kareye sığdırabildiğim için çok mutlu oldum :) Evde evcil hayvan fikri hayal olmanın da ötesine geçti sanırım, kabullenilmiş bir yenilgiye dönüştü :D

      Sil
  2. Sanırım şanslıyım, bu sene çok öyle yer keşfedebildim. Dizaynı tam anlamıyla içime sinen, kahvesini tatlılarını da sevdiğim falan filan. İstanbul'da olsaydı keşke senin dediğin cafe de ben de faydalanabilseydim ama bak hala yetinemiyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaaaa şimdi kızacağım ama :D Benim buradan bile gitme hayalleri kurduğum bir sürü yer var :) Nankörlük etme bakayım :)

      Sil
  3. Bende uzun zamandır gezer tozar mekan keşfetmeye çalışırım ama daha bulamadım, bir tane kahvehane vardı neden çok sevdiğimi düşünürdüm ki kapandı. Şansızlık, ama araştırıyorum :))) Ayrıca bu mekanda çok hoşmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten zar zor buluyoruz, seninkinin kapanması talihsizlik olmuş :) Benim bu durum kafeler konusunda değil de hep dondurmacılar konusunda geliyor. Hala yakın çevremde güzel dondurma satan bir yer bulabilmiş değilim, bulduğumu sandıklarım da kışın kapanıp gidiyor hep :)

      Sen de en kısa zamanda daha çok seveceğin bir yer bulursun umarım :):) Ben de bir dondurmacı bulurum umarım :D

      Sil
  4. Ben yine tabi şu soruyu soracağım: fotoğrafları hangi lensle çektin? ben bu alan derinliği zımbırtısını beceremiyorum hala kavrayamadım. Koltukları çok merak ettim valla nasıl uyumsuz durduklarını :D İzmire gelebilirsem gideriz artııık :P o hikayeyi de ayrı yazıyı da bekliyoruz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende yine 50 mm diyeceğim :) Zaten tek lensim var şuan, keşke başka da olsa da çeksem :)
      Ahaha, oranın önünden geçeriz görürsün sonra koltukları dekorasyonuyla uyumlu başka bir yere gideriz :D Sen gel de keşke, gidecek yer çok :)

      Sil