5 Nisan 2014 Cumartesi

Photo Diary #22

Vizeleri yaklaşan.. ıııı. tamam pazartesi için yaklaşan kelimesi az kalabilir o yüzden vizeleri kapıya dayanan... ıııı... bu da olmadı sanki... şey yani böyle vizeleri inanılmaz yaklaşan hani öyle böyle değil Raif'ten hepinize merhaba :) Aslında bir de... Uzun zamandır bilgisayarın başına oturup dilediğince gevezelik yapamayan Raif'ten herkese merhaba! Tam şu an bir de... eskiden posta giriş yapmak için kırk takla atıp da şuanda bir posta üç ayrı şekilde giriş yapan Raif'ten hepinize kocaman bir merhaba! :D

Bu kadar giriş yaparak herhalde içimde patlamaya hazır bulunan tüm gevezeliği dışarı atmışımdır. :D O zaman asıl konumuza dönebiliriz :). Vee.. aylık Photo Diary'lerin üçüncüsü olan Mart ayı Photo Diary'si karşınızda efendim... ( salonda alkış sesleri yükselmişti! :D )


... yine oburluğun zirvelerinde bir insan olarak yediğim içtiğim ne varsa karelemişim ( az ye çocuğum! :D ), bu yağmursuzlukta bir kere yağan yağmuru yakalayınca fırsatı kaçırmamış hemen pencere kenarı keyfi yapmışım, fakültenin kantininde ( adı İktisaf Cafe olabilir ama binanın içinde yer alan her oluşum benim için kantindir kantin kalacak! :D ) minik pakette fındık satıldığını keşfedip çok sevinip bir kez yiyip sonra unutmuşum, daha önce de şekerliklerini beğendiğim Music Cafe'nin bu kez de peçeteliklerini beğenmişim, fotoğrafçılık kursu hocamızın sergisini gezmişim, bir hoca quiz yapacağım deyip bizi kandırırken ben de ders çalışacağım diye kendimi kandırıp fotoğraf çekmekle yetinmişim, selfie oluşumuna rakip olarak handfie oluşumu yaratmaya çalışıp insanın kendi elinin fotoğrafını ön kamera ile çekmesinin çok zor olduğuna kanaat getirip yol yakınken bu sevdadan vazgeçmişim, bir başak burcu insanı olarak odam çok dağıldı diye depresyona girmişim ( yerde bir çift çorap bir t-shirt var daha ne dağınıklığı olsun?  ), evde bulduğum siyahımsı cam ve üzerinde Coca Cola yazan bardakla aşk yaşamışım, yine bir başak burcu olarak sabah şarja takılması gerekenleri masanın üzerine sanki on yıl orada kalacaklarmışçasına dizmişim, tam 20 lira indirime uğrayan t-shirt'ü aldığım için sevinip sezonunda aldıklarımla da ne kadar kazık yediğimi farkedip aynı zamanda üzülmüşüm, #raifing akımına bu kez portakal ve sıkacağıyla devam etmişim, IKEA'ya yüz kere gidip almak istediğim tüm kırtasiye ürünlerini tamamlamışım ve son olarak Alsancak'ta bir mağazanın kullanıp kullanıp daha sonra hunharca çöpe atıp kendi haline bıraktığı tabelanın R harfiyle kısa süreli bir ilişki yaşayıp, ilişkimizin imkansızlığı nedeniyle yollarımızı ayırmışım. ( salondan hüngür hüngür sesleri yükselmişti ve herkes mendil arayışındaydı. :D )

Not: Tüm mart ayı boyunca rahat rahat bilgisayar başına oturup da başını ağrıtamamın sebebi olan bir şey daha vardı ama o kendi başına bir posta çıkmak istedi, tutamadık :D

4 yorum:

  1. Bu seriye bayılıyorum.:)
    Fotoğraf kompozisyonların şahane raifcim.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oolleeeyy :) Ben de bu photo diary postlarına hiç tepki gelmiyor beğeniliyor mu beğenilmiyor mu diye düşünürken yorumun beni çok mutlu etti :):) Çok teşekkür ederim :)

      Sil
  2. Benim el ne çirkin çıkmış yaa erkek eli gibi ona takıldım:D Yine benim elim kolum birşeyim var pek mutluyum:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendi çektiğim fotoğrafı unutmuşum resmen, kaç saat elini aradım bakıyorum bakıyorum yok :D Ama fotoğraflar küçük canım benim suçum yok kiii :)

      Sil